Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD)Başkanı Coşkun Dönmez, enflasyonla mücadele kapsamında bazı temel gıda ürünlerinde uygulamaya sokulan KDV indirimini önemli bir adım olarak gördüklerini, ancak KDV indirimi uygulanan alanlara hizmet sektörünün de dahil edilmesi gerektiğini söyledi.

Hükümetin bazı temel gıdalarda KDV oranını yüzde 8’den yüzde1’e düşürmesinin tüketicilere yansımaları üzerinde duran Coşkun Dönmez yaptığı yazılı açıklamada şu cümlelere yer verdi;

“TÜİK’in rakamlarına göre Ocak ayı yıllık enflasyonun yüzde 50’ye yaklaştığını, en yüksek enflasyonun da temel gıda ürünlerinde olduğunu görüyoruz. Özellikle gıdadaki enflasyon doğrudan vatandaşlara yansımaktadır. Yüksek enflasyon ekonominin önündeki en büyük engeli oluştururken, vatandaşın da alım gücünü düşürerek geçim sıkıntısına yol açıyor. Bu yüzden enflasyonla mücadele kapsamımda atılacak her adımı destekliyoruz. Gıda ürünlerindeki yüzde 8 olan KDV oranının yüzde 1’e çekilmesine de çok önemli bir adım olarak bakıyoruz. İndirimin raflara, dolayısıyla vatandaşlara yansıması için çok ciddi bir denetim yapılması gerekiyor.”

Coşkun Dönmez, olumlu görmekle birlikte KDV indiriminin bazı temel gıdalarla sınırlı tutulmasının yeterli olmayacağını düşündüklerini de dile getirdi. Dönmez, günümüzde ev dışı tüketimin hızla arttığına, özellikle çalışan çiftlerin, sadece öğlen değil, sabah kahvaltısı ve akşam yemeklerini bile dışarda yediğine dikkat çekti. KDV indiriminin 25 fasıl başlığı altında bazı yiyecek ve içecek gruplarını oluşturan gıda maddelerini kapsadığını kaydeden Başkan Dönmez, indirim alanının genişletilmesini ve uygulamaya başta binlerce kişiye hizmet sunan hazır yemek sektörü ile lokanta, restoran, pastane, kafe, bar, çay bahçeleri ve fast-food işletmelerinin de dahil edilmesi gerektiğini söyledi. Dönmez, KDV indiriminin uygulanacağı sektörlerin genişletilmesinin enflasyonla mücadeleye katkısının yadsınamayacak düzeyde olacağını dile getirdi.

Coşkun Dönmez, KDV indiriminin hazır yemek sektöründe de uygulamasını istemelerinin sebepleri arasında, KDV tahsilatı ve ödeme periyodu arasındaki farkın yol açtığı sıkıntının yattığına dikkat çekti. İşletmelerin, KDV’nin vatandaştan alınıp devlete ödenmesine aracılık ettiğinin altını çizen Dönmez, “Biz müşterimizden ödemelerimizi 60 günde hatta 90 günde tahsil edebiliyoruz. Oysa devlete ödediğimiz zaman dilimi ortalama 30 gün. Aradaki 30 ya da 60 günlük süre, işletmeciye büyük yük getiriyor. Halbuki yüzde 8, yüzde 1’e düşürülse, KDV’yi erken ödesek bile, miktar düşük olacağı için işletmelerin yükü hafifleyecektir” şeklinde konuştu. – BURSA

Kaynak: İHA